AFGANİSTAN KRALI AMANULLAH HAN’IN TÜRKİYE ZİYARETİ
Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin diplomatik açıdan iki problemi vardı: Emperyalist devletlerin büyükelçileri ve dolayısıyla hükümetleri Ankara’nın başkent olmasını benimsememiş ve elçiliklerini henüz Ankara’ya taşımamışlardı. Ayrıca yeni başkentimiz Ankara’ya 1928 yılına kadar hiçbir devlet başkanı resmi ziyarette bulunmamıştı. Bu bakımdan Afganistan Kralı Amanullah Han’ın ülkemize yaptığı bu ziyaret çok önemlidir. Hem ilk resmî ziyaretçimiz gelmiş hem de büyükelçiliklerin Ankara’ya taşınmasının yolu açılmıştır. Atatürk daha sonra elçiliklerin usta ve zekice manevralarla Ankara’ya taşınmasını sağlamıştır. Bu nedenlerle yazımızı o döneme ait fotoğraflar ile zenginleştirerek üç bölüm halinde editörüm Serdar Akdeniz ile hazırladık. Beğeneceğinizi umuyorum, saygılarımla…
1923’te Türkiye’nin dış ilişkileri yeni bir döneme girmiştir. Aynı yıl içinde Afganistan da bağımsız ve egemen devletler arasına katılma sürecini tamamlamıştır. Bu dönemde Türk-Afgan dostluğu daha da gelişmiştir.
24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanması üzerine Ankara’daki Afganistan Elçisi Sultan Ahmet Han, o günlerde İzmir’de bulunan Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya bir telgraf çekmiş ve hem Kral Amanullah Han adına hem de Afgan milleti adına tebriklerini sunmuştur. Afganistan Kralı Amanullah Han, Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanması üzerine Gazi Mustafa Kemal Paşa’yı kutlayan ilk ve tek yabancı devlet başkanı olmuştur. Afganistan ile ilişkilerimiz günden güne gelişmiş, Türkiye’den çok sayıda subay ve resmî görevli Afganistan’a destek için gönderilmiştir.
Foto 1: Afganistan Kralı Amanullah Han.
Afganistan Dışişleri Bakanı ve Afgan Kralı Amanullah Han’ın kayınpederi Mahmut Tarzi Han, 1927 yılı temmuz ayında Türkiye’yi ziyaret etmiştir. Tarzi, Türk Afgan ilişkilerinin gelişmesinde en çok hizmeti olanlardan birisidir. Bakan, yanında Afganistan’ın Paris elçisi Gulam Nebi Han ve Ankara elçisi Gulam Geylani Han olduğu hâlde 4 Temmuz 1927 günü trenle İstanbul’dan Ankara’ya gelmiştir.
Tarihte ilk defa bir Afgan Dışişleri Bakanı Türkiye’yi ziyaret etmiştir. Konuk Bakan, Ankara İstasyonu’nda Türkiye Dışişleri Bakanı Dr. Tevfik Rüştü (Aras) Bey tarafından karşılanmıştır.
Mustafa Kemal ATATÜRK, 10 Temmuz 1927 günü Afganistan Dışişleri Bakanı Mahmut Tarzi’yi İstanbul’da kabul etmiştir. Konuk Bakan, ATATÜRK’ün de öğüt ve tavsiyelerini aldıktan sonra ülkesine dönmüştür.
Foto 2: Afganistan Kraliçesi Süreyya Tarzi.
Amanullah Han ülkesinde başlattığı çağdaşlaşma hamlesini yönlendirmek için diğer ülkelerdeki gelişmeleri yerinde izlemek amacıyla 1927’nin aralık ayında birçok ülkeyi kapsayan bir geziye çıktı. Sırasıyla Mısır, Fransa, Belçika, İsviçre, Almanya, İngiltere ve Rusya’yı ziyaret etti. Amanullah Han gezisinin önemli bir durağı olarak değerlendirdiği “Mustafa Kemal’in Yeni Türkiye’sini yerinde görmek” dileğini Ankara Hükümeti’ne iletti. Kralın Türkiye’yi ziyaret etme dileği coşkuyla kabul edildi ve karşılama hazırlıklarına başlandı. Ulu önderimiz Atatürk de Afgan Kralı ziyarete gelmeden önce günlerce hazırlık yaparak Afgan tarihi ve coğrafyasını çalışmıştır.
Bu tarihî ziyaret, Türkiye Cumhuriyeti’ne yapılan ilk devlet ziyareti olması sebebiyle de önem taşımıştır. Bu nedenle Kral Amanullah Han’ın ziyaretine büyük önem verilmiş, ona dostluk gösterilmiş ve Millî Müdafaa ve Dışişleri Bakanlığı tarafından ayrıntılı bir ziyaret programı hazırlanmıştır. Bu program, İcra Vekilleri Heyeti’nin 18 Nisan 1928 tarihli toplantısında kabul edilmiştir. Bu toplantıda yine Sovyet Rusya’nın Sivastopol veya Odesa limanlarından Afgan Kralı ve Kraliçesi’ni Türkiye’ye getirmek için Denizcilik İşletmesi’ne ait İzmir vapurunun 12.500 liraya kiralanmasına karar verilmiştir. Kral ve Kraliçeyi Türkiye’ye getirmek üzere görevlendirilen heyette şu isimler yer almıştır:
- Cumhurbaşkanı adına Orgeneral Fahrettin (Altay) ve General Naci (İldeniz) Paşalar
- Kabil Sefiri Nebil (Batı) Bey
- Teşrifat Genel Müdür Muavini Sadullah Bey
- Kral ve Kraliçe hazretlerinin maiyetlerine memur iki yaver
Yolculuk, Amanullah Han’ın, eşinin ve beraberindekilerin Sivastopol’dan gemiyle alınıp İstanbul’a ulaştırılmaları, oradan da trenle Ankara’ya getirilmeleri şeklinde planlanmıştı. Bilal N. Şimşir’in belirttiğine göre, bu yolculuk için Denizcilik İşletmesi’nin en iyi gemilerinden İzmir vapuru tahsis edilmişti. Geminin kaptanlığını, Türkiye’nin ilk transatlantiği Gülcemal’i Amerika’ya götürüp getiren tecrübeli Lütfi Kaptan yapacaktı. Gemiye Peyk-i Şevket ve Berk-i Satvet isimli savaş gemileri eşlik edeceklerdi. İzmir vapuru bu gezi için hızlı biçimde onarıldı ve düzenlendi. Kamaraların bazıları genişletilirken, güverteye kıymetli halılar konuldu. Salonda Kış Bahçesi oluşturuldu. Kral ve Kraliçe’nin geceleyeceği kamara birbirinden değerli tablolarla süslendi. Salona ağır ipekli perdeler asıldı.
30 Nisan 1928 tarihinde Rusya yolu ile Kabil’den İstanbul’a gelecek olan Kral ve eşi Kraliçe’ye yolculuğunda eşlik etmek üzere birinci mihmandar olarak ordu komutanlarından Fahrettin Altay görevlendirilmişti. Fahrettin Altay Atatürk’ün ve İsmet Paşa’nın yakınında görev almış komutanlardan biriydi ve İzmir’in kurtuluşunda, süvari tümenine komutan olmasıyla tanınıyordu. Mustafa Kemal ile İsmet İnönü, Fahrettin Altay Paşa’yı kardeş Afganistan’a Genel Kurmay Başkanı ve Başkumandan olarak göndermeyi bile düşünmüşlerdi. Bundan ayrı olarak Fahrettin Paşa’ya özellikle Kral’ı karşılama görevi verildi. Bu emri alan Paşa, Kral’ı karşılamak için Sivastopol Limanı’na gitti.
Kral Amanullah Han ve Kraliçe Süreyya’yı almak üzere 16 Mayıs 1928 tarihinde İstanbul’dan hareket eden İzmir vapuru 17 Mayıs günü saat 12:00’da Sivastopol Limanı’na ulaşmıştır. İzmir vapuruna refakat eden torpidolar Rus gemilerini selamlamış, Rus gemileri de top atarak onlara karşılık vermiştir. Türk heyeti Sivastopol’a girdiği zaman Ruslar büyük bir karşılama töreni düzenlemişlerdi. Heyeti karşılayanlar arasında Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Tevfik Bıyıklıoğlu ile Rus Sefiri Karahan da vardı.
Fahrettin Altay Paşa’nın anlattığına göre, gece orduevinde büyük bir ziyafet verildi ve ikramlarda bulunuldu. 18 Mayıs günü saat 11:00’da Kral ile eşi Kraliçe Süreyya Sivastopol’a geldiler. Büyük bir merasim yapıldı ve kendileriyle tanıştırıldılar. Öğleden sonra saat 14:30’da büyük bir merasim ile uğurlandılar. Savaş gemileriyle otuz sekiz uçak bir müddet onlara refakat ederek Kral’ı uğurladılar. Kral, sivil giyinmiş, esmer, kara bıyıklı ve kara gözlü yakışıklı bir gençti. Gürbüz ve çevikti. Kraliçe, nazik ve güzeldi, bir Avrupalı gibi açık giyiniyordu. Kral Türkçe biliyor ve meramını anlatabiliyordu. Kraliçe ise Farsça konuşuyordu. Vapurda Kral ve Kraliçe samimi bir halde gazetecilerle görüşüyorlar, Kral Kraliçe’ye tercümanlık yapıyor, fotoğrafçılar bol bol resim çekiyorlardı. Resmiyetten kaçınan Kral popüler görünmeye çalışıyordu.
Öğle yemeğini Fahrettin Altay Paşa ile beraber yemişler geceyi de vapurda eğlenerek geçirmişlerdi.
19 Mayıs günü öğleden sonra geminin süvari kulesinde Kral Fahrettin Altay Paşa’ya seyahatini ve Afganistan’ın güzelliklerini anlatmış, denizleri olmamasından esefle bahsetmiş, Atatürk’ün millî mücadeledeki başarısından övgüyle ve gıptayla söz etmiştir. Boğaza yaklaştıklarında bizim donanmayla uçaklarımız gökyüzüne çıktı. 19 Mayıs 1928 tarihinde saat 16:00’da Donanma Komutanlığı’na bağlı beş gemi İstanbul Boğazı’nın üç mil açığında Afgan Kralı Amanullah Han ve eşini getiren İzmir vapurunu karşılamıştır. İzmir vapuru, Türk donanmasının arasından geçerken Hamidiye ve Mecidiye kruvazörleri 21 pare top atışı yaparak Kral Amanullah Han’ı selamlamışlardır. Daha sonra Hamidiye kruvazörüne yaklaşan bir motor, kruvazörde bulunan karşılama heyetini alarak İzmir vapuruna getirmiştir. Heyette vali, kolordu ve donanma komutanları, şehremini*, Halk Fırkası Müfettişi, Darü’l-Fünun Emini (İstanbul Üniversitesi Rektörü) ve Darü’l- Fünun öğrencileri adına genç bir kız yer almıştır. (*Osmanlılarda sarayların ihtiyaçlarıyla kamu binalarının tamir ve inşasına gereken malzemeyi temin eden görevli ve 1855’ten sonra belediye başkanı için kullanılan unvan. Kaynak: https://islamansiklopedisi.org.tr)
Foto 3: Afgan Kralı ve Kraliçesi’nin İstanbul ziyareti dolayısıyla Galata Köprüsü’nde kurulan zafer takı, Mayıs 1928.
İstanbul Valisi Mithat Bey ile Donanma Kumandanı Amiral vapurlarına gelerek Kral ve Kraliçe’yi selamladılar. Bir kafile halinde boğaza girdiler. İki tarafta sahillerde yığılan halkın mendil sallayışları ve tezahüratları arasında ilerlerken, Kral ve Kraliçe boğazın muhteşem güzelliğine olan hayranlıklarını dile getirdiler. Afgan Kralı ve Kraliçesi’ni taşıyan İzmir vapuru Türk Deniz ve Hava Filosu eşliğinde İstanbul Boğazı’nı geçerek saat 18:00’da son durak olan Haydarpaşa Rıhtımı’na yanaşmıştır. Kral ve Kraliçe, Selimiye Kışlası’ndan atılan 21 pare top atışıyla selamlanmıştır. Haydarpaşa Tren İstasyonu’nda Türk ve Afgan millî marşlarının çalınmasıyla resmî karşılama töreni sona ermiştir.
Foto 4: Afgan Kralı ve Kraliçesi’nin İstanbul ziyareti haberi. Cumhuriyet gazetesi, 19 Mayıs 1928.
Ankara 13 Ekim 1923 tarihinde yeni devletin başkenti olmuştu. Ankara yeni devletin başkenti olduğundan bu yana hiçbir yabancı hükümdar veya devlet adamı Ankara’ya ayak basmamıştı. Başkent Ankara’ya ilk ziyaret gerçekleştiren hükümdar olma şerefine Amanullah Han sahip olmuştur.
O günlerde bazı ülkeler -özellikle İngiltere- Ankara’nın başkent oluşunu kabullenmek istemiyor, elçileri Ankara’ya gelmemek için adeta direniyor, Ankara’yı boykot etmeye kalkışıyorlardı. Ayrıca bundan dolayı da bu gezi Türkiye’yi ve Atatürk’ü çok mutlu etmiştir.
Amanullah Han ve Kraliçe İstanbul’a varmalarının ardından Haydarpaşa Garı’ndan kendileri için hazırlanan özel vagona yerleştirilerek Ankara’ya gitmek üzere yola çıkılmıştır. Kral için özel hazırlanan vagonda Prenses Nurulserac, Huriye Tarzi Hanım ve Mesaib-i Serdar Hasan Han yer almıştır. Bu özel vagona Gebze’ye kadar İstanbul valisi, kolordu komutanı, şehremini ve polis (emniyet) müdürü de eşlik etmiştir.
Kaynaklar:
- Burhanettin Şenli, Afganistan 1945-1989, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Elâzığ, 2017
- Genkur ATASE Başkanlığı, Geçmişten Günümüze Türk Afgan İlişkileri, Ankara, 2009
- İsmail AKBAŞ, Afgan Kralı Emanullah Han’ın Türkiye Gezisi, ÇTTAD, VII/16-17, (2008/Bahar-Güz), s.311-333
- Süleyman Özmen, Mahmut Tarzi’nin Hayatı, İnkılapçılığı ve Faaliyetleri, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü İstanbul, 2008
- Zeki Sarıhan, Kurtuluş Savaşımızda Türk-Afgan İlişkileri, İstanbul, 2002
No responses yet